Lübnan


Kültür dehlizlerinde dolaşmak...

Lübnan küçük bir ülke, keza Beyrut da onun can damarı. Dolayısıyla birbirinden ayrılmaz, ayrılamaz birer parça gibidirler; diğerinden eksik kaldıkça yaralı bir diğeri her zaman. Ve Beyrut gerçekten yaralı her tarafından!

Amin Maalouf ya da Halil Cibran gibi edebiyata, felsefeye hayat vermiş kültürel bir geleneği her zaman yaşatabilmiş hatta onu seslendirebilmiş Fairouz gibi sanatçıları topraklarından çıkarmış her tarafı kültür dehlizleriyle dolu bir ülke...

Mutfağı bu dehlizlerden biri ve küçük bir imi hak ediyor; gerek mezeleri, acıları ve tatlılarıyla gerekse baharatları, salataları, zeytinyağlıları, sosları arakla birlikte lezzet ve kültür kökleri iyice derinlere salınıyor…

Lübnan turu için de gerekli olan bilgiler; görülmesi gereken yerleri, Beyrut, Baalbek, Byblos, Saida, Bekaa Vadisi hakkında bilgilere Popüler Şehirler ve gezi zamanlaması, sağlık, vize bilgileri, para birimi, yemek kültürü ve diğer detaylara Sıkça Sorulan Sorular bölümünden ulaşabilirsiniz.

 


Beyrut

Yaralıdır Beyrut. Bir tarafı yalnız, terk edilmiş, kurşunlanmış, savaşlardan bunalmış ve hayatla mücadelede yoksun kalmış bir kesim ile ihtişamın, en lüks markaların, eğlencelerin ve zevklerin şehri adeta... Hangisi Beyrut ya da hangisi Lübnan der gibidir ve Beyrut biraz da Lübnan’dır.

Çokkültürlü yapısının kanıtlarını tarihin izlerinde, Meryem Ana Heykeli ve Kilisesi’nde Hariri Cami, Osmanlı Saat Kulesi’yle sedir ağaçlarının doyulmaz zevkinin yaşandığı tarihi Beydettin Sarayı’nda görmekse mümkün.

Eğlence için Cimmayzeh birebir… Her türlü müziğin ve tarzın yaşam bulduğu barlar ve lokantalar sıradağı adeta... Ve Kültür yaşamaya devam ediyor Beyrut’ta…

 

Baalbek

Güneşe adanmış bir şehir Baalbek… Jüpiter’e gönderilen bir armağan, nam-ı diğer Heliopolis. Dört bir yanı geçmişin rüzgarlarıyla bugüne taşınan tapınaklarla dolu ve belki adanmışlığın birer hediyesi Venüs, Jüpiter ve Baküs… Görmeden olmaz çünkü dünyanın gökyüzüne en yakın sütunlarını…

Merhametten çok adaletin, tutsaklıktan çok özgürlüğün, maddiyattan çok vicdanın toprakları buralar ta Fenikeliler’den bugüne uzanan… Tarihte her hakim devletin kendine yonttuğu taşlar, depremler, afetler günümüze taşınan olmazsa olmaz bir arkeolojik ziyafeti gözler önüne seriyor. Baalbek insandan gökyüzüne adanan en değerli şehir…

 

Byblos

Dünyanın en eski yerleşim birimlerinden biri olarak antik, eski bir Fenike liman kenti olan Byblos (El Cübeyl), adını aynı isimli ağaçtan alır. Eski dönem yazışmaların papirüs üzerine yazıldığı çizildiği ve ticaretinin yapıldığı üzere  Byblos Yunanca’da Papirüs anlamına gelir.

Bugün kullanılan Latin alfabesinin temellerinin yaslandığı 7000 yıllık geçmiş arkeolojik alanlardan ve kaledeki mimariden okunabilirken aynı zamanda merkezdeki kısa sahil şeridi de küçük bir turizm kentini çağrıştırır. Geceleri vuran ışıkla daha da güzelleşen Byblos tarihi ve bugünü, eskiyi ve yeniyi harmanlayan büyüleyici bir gece sunar…

 

Saida

Sidon da denir. Perler, Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar gibi bir çok medeniyeti ve yaşanmışlığı görmüş bir şehir. Acıyı, bolluğu, kıtlığı ve mutluluğu görmüş tarihi bir şehir… Her bir medeniyetin izlerinin mutlaka görüldüğü sokaklar kemerli dar sokaklarıyla Osmanlı mimarisinin daha ağırlıklı bir halini işaret ediyor.

Ticaret ve liman kenti olarak deniz üzerinde bulunan kalesi her yere tepeden bakan ve her yere mutehakkim yapısıyla adeta Akdeniz’i hâlâ kolluyor gibi dimdik… Kiliseler ile camilerin bitişik nizamlığı o kültürün de diğer yandan korunduğunun göstergesi; tıpkı yemek kültürlerinin iç içe geçmesi, suyun tüm tadları birbirine karıştırması gibi… Artık tadlar birbirinden ayrılmaz bir bütündür…

 

Bekaa Vadisi

Bir kısmı Baalbek bu vadinin, dağların arasında kalan kadim zamanların şehri… Başlangıçsız bir tarihten sonsuz zamana uzanan bir bölge. Kalıntıları arasından halen gözüken şehirler bir sis perdesinin ardında sanki ve insanlar hala geçmişlerini arar gibiler… Bekaa Vadisi işte tüm bunların hepsidir ve bölgenin kalbidir… Dionysos’a inat şarabın da merkezi… Yumuşak havasının armağanı bağları tadı doyulmaz bir üne kavuşturur kendisini…

Ve ayakta durmaya devam eden yapılarıyla bir Emevi şehri Anjaar, Bekaa’nın bir diğer yarısı gibi; kemerleri ve sütunlarıyla hayat devam ediyor hissi uyandıran yapıları bölgenin yaşayan tarihi ve hareketli ticaret merkezi hala… Günümüz tarihiyle bağ kurmayı sağlayan saray, taş evler ve çarşılar bir bütünün parçasını oluşturuyorlar; Bekaa sadece iki dağın arasında değil şehirler için de bir bütünlüğü arz ediyorlar sanki…

- Lübnan Turu İçin Gezi Zamanlaması

Lübnan, genel olarak uzun sıcaklar, kurak yazlar ve kısa, serin, yağmurlu kışlarla karakterize edilen Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Ocak ayı yılın en soğuk dönemidir; ancak buna rağmen ortalama sıcaklıklar 5 ila 10 derece arasında gidip gelmektedir, yani ülkede çok soğuklar gözlenmez. Ağustos ise yılın en sıcak dönemidir, ortalama sıcaklıklar 18 ve 38 derece arasındadır. Deniz tatili düşünüyorsanız yaz aylarında ülkeye gitmeyi tercih edebilirsiniz, ancak seyahatinizi kültür ve tarih gezisi olarak tasarlıyorsanız bahar ayları sizin için daha doğru bir tercih olacaktır.  Kasım ve mart arasında yıllık yağışın yüzde 70’i bu döneme denk gelir; tam tersi olarak haziran ve ağustos arasında ise neredeyse yağış görülmez. 

 

- Lübnan Turu İçin Dikkat Edilmesi Gereken Sağlık Konuları

Lübnan'a girişlerde Türk vatandaşlarına herhangi bir aşı zorunluluğu bulunmamaktadır. Eğer maceracı bir yemek yeme alışkanlığınız var ve sokaklarda açıkta satılan yiyeceklerden yiyorsanız; kesinlikle kapalı şişe suyu tüketmenizi, buz, süt ve süt ürünlerinden kaçınmanızı, iyi pişirildiğine emin olduğunuz et, tavuk ve balık ürünleri tüketmenizi, meyve ve sebzelerin iyi yıkanmış olmasından emin olunması, meyvelerin kabuğunun soyulduktan sonra yenmesini tavsiye ederiz.​


- Lübnan Turu İçin Vize Bilgileri

Türk vatandaşları, Lübnan'a gerçekleştirecekleri seyahatlerinde vizeden muaftır.

 

- Uçuş Süreleri

İstanbul ile, ülkenin başkenti olan Beyrut arası uçuş süresi yaklaşık olarak 2 saattir.

 

- Lübnan'ın Para Birimi

Lübnan'ın para birimi Lübnan Lirası'dır (LBP). Seyahatiniz için yanınıza USD almanızı ve bunun da küçük birimlerini yanınızda bulundurmanızı öneririz.

 

- Lübnan ile Saat Farkımız

Türkiye ile Lübnan arasında saat farkı bulunmamaktadır.

 

- Lübnan'da Telefon Kullanımı

Tüm cep telefonu operatörleri, hattınız uluslararası dolaşıma açıksa kullanılabilmektedir.

 

- Lübnan Gezisi İçin Alınabilecek Kıyafet ve Gerekli Eşyalar

Yanınıza kolayca giyip çıkarabileceğiniz tişörtler, kısa ve uzun kollu gömlekler, pamuklu pantolonlar, rahat yürüyüş ayakkabıları ve akşamları için ince bir mont ya da hırka almanızı öneririz. Sentetik olmayan ve pamuklu kıyafetler tercih etmenizi tavsiye ederiz. Yağmur ihtimaline karşı bir yağmurluk ve şemsiye de getirebilirsiniz. Bunun dışında şapka, güneş gözlüğü, güneş kremi, olası gürültüye karşı kulak tıkacı, fotoğraf makinesi, video kamera ve bunların şarj aletleri ve yedek hafıza kartları da getirebilirsiniz.

 

- Lübnan'da Yemek Kültürü

Türk damak tadına son derece benzer bir yemek kültürüne sahiptir. Muhteşem  peynirleri, zeytinyağı sofralardan eksik olmaz ve sizin de yemeklerinizde bunları denemenizi öneriyoruz.

 

- Lübnan'da Elektrik

Lübnan'da 230 V; C / D / G tipi prizler kullanılır.

 

- Lübnan'da Alışveriş

Lübnan'da çok geniş alışveriş olanakları bulunmamaktadır. Genel olarak bölgede, özellikle Ölü Deniz bölgesinde mineral içerikli doğal ürünler temin etmek mümkündür.

 

Önemli Not

*Pasaport sürelerinin, Lübnan turu bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerliliğinin bulunması ve en az iki boş sayfanın olması gerekmektedir.*