Güney Afrika


İki okyanus arası en uç nokta...

Yıllarca sömürgeci ülkelerin gerek mevsimsel, gerekse de maden yönünden uğrak limanı olarak kendine özgü bir yaşam kuran Güney Afrika; aynı zamanda bir mücadeleler tarihini de anlatır bize. Nobel Barış Ödülü sahibi Nelson Mandela’nın tüm kıtayla özdeşleşen portresi bize her anlamda umudu ve yaşamı yansıtan bir Afrika çizer.

Geçmişin izlerini çok uluslu ve çok kimlikli özellikleriyle taşıyan, New York’u, Londra’yı, Amsterdam’ı kendi bölgelerinde var eden, yaşatan sokaklarıyla Afrika’nın en güneyi, en uç limanı Güney Afrika.

‘Siyah’ ve ‘Beyaz’ ayrımlar kadar farklar barındıran ülke, gösteriş kadar yoksulluk, karanlık kadar da aydınlık barındırır. Tıpkı sessizlik kadar vuvuzelanın da var olması gibi...

Güney Afrika turu için de gerekli olan bilgiler; görülmesi gereken yerleri, Kruger Ulusal Parkı, Johannesburg, Cape Town, Winelands, Balina Sahili, Pilanesberg Ulusal Parkı, Durban, Lasedi Köyü, Sun City hakkında bilgilere Popüler Şehirler ve gezi zamanlaması, sağlık, vize bilgileri, para birimi, yemek kültürü ve diğer detaylara Sıkça Sorulan Sorular bölümünden ulaşabilirsiniz.


Kruger Ulusal Parkı

Dünyanın en büyük ulusal parklarından biri olarak Kruger Ulusal Parkı aynı zamanda en önemli vahşi yaşam alanlarından biri olarak da kendini gösteriyor. Adını tahmin edilebileceği üzere Hollandalı Paul Kruger’den alıyor, nam-ı diğer Paul Amca.

Diğer bölgelere nazaran daha serbest bir safari mekanı ve bulunmaz genişlikte bir alan olarak  kaplanları, bufaloları ve timsahları aynı kare içinde yaşam mücadelesi verirlerken görebileceğiniz en özellikli yerlerden biri. Gece ve gündüz safarisinin size katacağı ayrı ayrı hikayeleri olmakla birlikte doğal hayatın büyüsü sizi nehirden nehre, bungalov evlere kadar yeniden saracak... Kameraları ve fotoğraf makinelerinizi unutmayın!

 

Johannesburg

Siyah ve Beyaz kadar farklı olabilen Güney Afrika’nın en büyük ikinci, insan açısından da en kalabalık şehri. Müzeleri, modern yaşam biçimi, alt yapısı ve metropolitan anlamda ticari bir merkez olarak başka bir Afrika söz konusu. Yüksek güvenlikli siteleri ile bir arada yer alan gündelik ve gece hayatlarını iç içe kılan bir dünya hüküm sürüyor.

Diğer yandan altın zengini bir ülke olarak uçurum farkını bir de onu çıkaranlar ya da ona sahip olmayanlar açısından görmek Mandela’ya bir selam gerektiriyor. Bu boyut da aynı şekilde siyah ve beyazı temsil ederken kuzey ve güney bölgeleri gibi sanal ama görsel anlamda yüksek duvarlı sınırlarda şekilleniyor. Ve o şarkılardaki umut, dilek olarak kültürel hayatta yerini buluyor: ‘give me hope Johanna!’

 

Cape Town

İki okyanus arası Cape Town; bir anlamda Afrika’nın  burnu; Hollanda, İngiltere ve Afrika melezi bir şehir. İklimsel uygunluğu, muhteşem sahili ile hemen ardında biten tepesi atık Masa Dağı düşünceli bir sis bulutuyla karşılıyor bizi...

Botanik bahçeleri ve egzotik bitkileriyle tam bir renk ve çeşit cümbüşü olan burun, şarapçılık konusunda da iddialı tatları ve kokuları barındırıyor. 

Mimari yapılarıyla tarihten izler taşıyan kent, Büyük Kilise’nin ihtişamıyla diğer taraftan var olan siyah beyaz ayrımcılığının bir nevi günahını çıkarıyor gibi... Müzeleri ve tiyatrolarıyla birlikte tüm kültürel birikimini şölensel bir dinamikle yerel ve ‘küresel’ olarak aynı cape’te sunan cennet bir mekan...

 

Winelands

Stellenbosch, Franschhoek ve Paarl’ın önemli şehirlerini oluşturduğu Winelands; yani 'Bağ Bölgesi' literatürde bir nevi lezzetler diyarına yolculuk olarak nitelendirilebilir. Güney Afrika’nın en eski bölgelerinden oluşan alanın yerel şarap çiftlikleri de mutlaka tadımlık şarapları ve peynirleri için görülmeye değer.

Birçok restoran ve konaklama imkanıyla her türlü hizmetin sunulduğu bölge bağlar arası bisiklet turlarını, şarap üretim mekanlarını ziyareti mümkün kılan bir bütünsellik içeriyor. Rengarenk evleri ve mimari yapıları da bu bağlamda her dönemde gerçekleşen festivaller arasında illaki göze çarpan unsurlar olarak gözlerinize şenlik yaptıracak estetikte...

 

Balina Sahili

Kilometrelerce uzanan sahilin tam karşısı, kutuplara kadar uçsuz bucaksız bir başka evrenin başlangıcı gibi... İşte balinalar bu sonsuz evrenin ev sahipliğini yapıyor ve insanlar da onların misafirleri... Devasa yaratıklar çıkardığı seslerle adeta bize merhaba diyorlar, bizi karşılamak için ellerinden geleni yapıyorlar sıçrıyor, dalıyor, çıkıyor, su fışkırtıyor, ses çıkarıyorlar... Dürbünlerinizi, fotoğraf makinelerinizi bir an olsun yanınızdan ayırmayın çünkü her an olsun size göz kırpıp gülümseyebilirler...

 

Pilanesberg Ulusal Parkı

Yaklaşık bir milyon yıl önce sönmüş bir alkalin krater üzerine kurulu bölge, zengin yaşam çeşitliliğiyle bilinmekle birlikte en büyük parklardan biri olmasının yanında ‘beş büyük’ açısından da en görülesi yerlerden biri.

Safarinin olmazsa olmaz koşullarından biri olarak ‘beş büyük’ün yanında, fauna açısından binlerce tür kuş, sürüngen ve memelinin yaşam bulduğu park; yapay gölüyle de kamp noktaları ve alışveriş imkanlarıyla turizmi en derinden yaşatan ulusal parklardan biri...

 

Durban

Hint Okyanusu’nun sonsuz sularına bakan bir liman kenti olarak Durban, aynı zamanda ticaretin, kültürün ve turizmin merkezi olarak dikkatleri üzerine çeker. Upuzun müthiş sahili ve kumlarıyla cıvıl cıvıl hayatına hayat katan şehir altın bir şerit misali gözlere ve gönüllere su serpen bir dünya.

İklim toplantılarına ev sahipliği yapan, kongre turizminin merkezi olarak otellerinin ve imkanlarının çeşitli olduğu gerçek bir turizm kentinin eğlencesi içinde capcanlı ve hemen yanında doğal yaşamın bulunduğu Oribi Gorge Doğa Parkı’yla kuş cıvıltıları içinde size her aranılanı bulup görebileceğiniz bir şehir sunuyor.

 

Lasedi Köyü

Bir teoriye göre insanın dünyaya dağıldığı coğrafya olarak Afrika’yı keşfetmek bir başka his uyandırıyor insanda. Keza Lasedi Köyü bu coğrafyayı dikine kesen bir tarihe antropolojik bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Derinlere uzanıyor kökleri Zulu’lara, Xhosa’lara,  Pedi ve Basotho’lara tutunuyor, hiç bırakmasınlar diye ellerimizi bugünle bir bağ kuruyor... İşte Lasedi Köyü bu bağın kültürel ayağı ve insanın en basit hali...

Danslarıyla duygularını, öfkelerini ve umutlarını ilettikleri adımları; elleriyle sundukları o otantik yemekleri; renk renk desenleriyle ve her biri başka bir ifadeyi içeren örgüleri, sepetleri, kalkanları; hasırdan kurulmuş evlerinde kurulan yaşamları, sıcacık duygular içeren bir dünyanın merkezine açılan kapılar aynı zamanda... Örgü içeren yalnızca sepetler ve evler değil; duyguları da ören bir yer Lasedi...

 

Sun City

Afrika’nın Las Vegas’ı Sun City... Eğlence ve Casino’nun merkezini oluşturduğu bir uzay üssü... Her anlamda Afrika’ya dışarıdan eklemlenmiş yapay bir gezegen gibi bakıyor uzaktan... Devasa otelleriyle görkemli yapıların her biri bir kompleks, her biri binlerce turisti ağırlayan birer şehir sanki... Gece kulüplerinin geceyi sabaha bağladıkları, sınırsız eğlencenin de mekânı... Gece ve gündüz gibi: Afrika’da, ama Afrika gibi olmayan şehir Sun City...

Eğlencenin dalgalarla coştuğu, aslanlarla birlikte koşulduğu, dev heykellerin gölge olduğu, doğal yaşam parklarında hayatın solunduğu ve her şeyin burada yoğunlaştığı ardından timsahların dünyasına konuk olunduğu bir diyar burası. Safari dünyasıyla birlikte ve onun dışında bir kurgu şehir... Vahaya yerleşmiş, yaşayan ve büyüyen, eğlenen Sun City 

- Güney Afrika İçin Gezi Zamanlaması

Güney Afrika'yı ziyaret etmek için  Mayıs'tan Eylül'e kadar olan dönemi talep gören dönemdir , Çünkü kuzey bölgelerindeki soğuk kış ayları büyük maçları izlemek için mükemmel koşullar getirir. Kasım ayından Şubat ayına kadar yağmurlu olabilir, ancak bu kuş gözlemciliği için seyahat etmek için en iyi zamandır 

Bununla birlikte, Güney Afrika, değişen bölgesel iklimlere ve vahşi yaşam fırsatlarına sahip yıl boyunca bir destinasyondur.

Cape, yaz aylarında (Kasım ve Şubat ayları arasında) 23 ° C ile 26 ° C arasında değişen güzel, sıcak ve kuru bir havaya sahiptir. Balina izlemek için Cape'i ziyaret etmek için en uygun zaman Temmuz ve Kasım ayları arasıdır.

 

- Güney Afrika Turu İçin Dikkat Edilmesi Gereken Sağlık Konuları

Güney Afrika’ya girişlerde Türk vatandaşlarına herhangi bir aşı zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak Sarı Humma olan ülkelerden Güney Afrika'ya giriş yapılacak ise, ülkenin gümrüğünde sizlerden sarı humma aşısı olduğunuza dahi sertifika isterler. Eğer maceracı bir yemek yeme alışkanlığınız var ve sokaklarda açıkta satılan yiyeceklerden yiyorsanız; kesinlikle kapalı şişe suyu tüketmenizi, buz, süt ve süt ürünlerinden kaçınmanızı, iyi pişirildiğine emin olduğunuz et, tavuk ve balık ürünleri tüketmenizi, meyve ve sebzelerin iyi yıkanmış olmasından emin olunması, meyvelerin kabuğunun soyulduktan sonra yenmesini tavsiye ederiz.​

Unutmayalım ki burası kurak bir ülke ve su ve elektrik kullanımı konusunda daha duyarlı olmamız gerekiyor.

 

- Güney Afrika İçin Vize Bilgileri

Türk vatandaşları, Güney Afrika'ya gerçekleştirecekleri 90 güne kadar kalış süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.

 

- Uçuş Süreleri

İstanbul ile, ülkenin başkentlerinden olan Cape Town arası uçuş süresi yaklaşık olarak 11 saat 20 dakikadır. İstanbul ile Johannesburg arası uçuş süresi ise; yaklaşık olarak 10 saattir.

 

- Güney Afrika'nın Para Birimi

Güney Afrika’nın para birimi South African Rand’ıdır (ZAR). Seyahatiniz için yanınıza USD almanızı ve bunun küçük birimlerini yanınızda bulundurmanızı öneririz. USD’nın 2000 yılı ve sonrası basılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde döviz büroları parayı daha düşük bir kurla bozacaklardır.

 

- Güney Afrika ile Saat Farkımız

Türkiye ile Güney Afrika -1 arasında saat farkı bulunmaktadır. Türkiye' saat 12:00 iken Güney Afrika'da 11:00'dır.

 

- Güney Afrika'da Telefon Kullanımı

Tüm cep telefonu operatörleri, hattınız uluslararası dolaşıma açıksa kullanılabilmektedir. Ancak ülkenin bazı kesimlerinde şebeke problemi yaşanabilir.

 

- Güney Afrika Gezisi İçin Alınabilecek Kıyafet ve Gerekli Eşyalar

Yanınıza kolayca giyip çıkarabileceğiniz tişörtler, kısa ve uzun kollu gömlekler, pamuklu pantolonlar, rahat yürüyüş ayakkabıları ve akşamları için ince bir mont almanızı öneririz. Bunun dışında şapka, güneş gözlüğü, güneş kremi, olası gürültüye karşı kulak tıkacı, fotoğraf makinesi, sinek ve böcek savan ilaçlar, video kamera ve bunların şarj aletleri ve yedek hafıza kartları da getirebilirsiniz.

 

- Güney Afrika'nın Yemek Kültürü

Güney Afrika’da, genel anlamda Malezya ve Avrupa mutfağından esinlenerek karma bir mutfak kültürü oluşturulmuştur. Sofralardan taze sebze ve meyve eksik olmaz. Deniz mahsülleri oldukça meşhurdur.

 

- Güney Afrika'da Elektrik

Güney Afrika’da elektrik 220/230 volttur ve C/M/N tipi prizler kullanılmaktadır. 

 

- Güney Afrika'da Alışveriş

Dünyanın en büyük altın madenlerinin bulunduğu ve en çok altın üreten ülkesi olan Güney Afrika’da, alışveriş için akla gelecek ilk ürün mücevherdir. Mücevher mağazalarında çok güzel ve özel tasarımlı takıları bir arada bulabilirsiniz. Ayrıca pazarlarda yöre halkının yapmış olduğu heykeller, oyma işi tahta ürünler, el işi deri malzemeler ve cam yapımı ustaların ellerinden çıkan cam ürünlerini satın alabilirsiniz.

 

Önemli Not

*Pasaport sürelerinin, Güney Afrika turu bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerliliğinin bulunması ve en az iki boş sayfanın olması gerekmektedir.*